Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) çoğunlukla çocukluk döneminde ortaya çıkan ve tedavi edilmezse tüm yaşam boyu süren nöro-gelişimsel bir rahatsızlıktır. Herhangi bir işe konsantre olmakta güçlük çekme, küçük uyaranlarla dikkatin dağılması, günlük işleri planlamakta zorlanma, her zaman sabırsız olma gibi belirtilerle kendini belli eder.
Çocuk ve ergenlik döneminde depresyon oldukça sık görülebilen, çocukların duygusal gelişimini derinden sarsabilen, okul başarısını, aile ve arkadaş ilişkilerini önemli ölçüde etkileyebilen bir durumdur.
Günümüzde kaygı bozuklukları çocuk ve ergenlerde en sık görülen problemlerden biridir. Kaygı bozuklukları, genetik, gelişimsel, çevresel ve psikolojik etkenlerin biraraya gelmesiyle kendini göstermektedir.
Yapılan araştırmalar çocuk ve ergenlerde panik bozukluğunun başlangıç yaşının sıklıkla ergenlik dönemine rastladığını ancak küçük yaştaki çocuklarda da kaygı bozuklukları altında bazı semptomların görülebildiğini göstermektedir.
Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB) çocukluk çağında başlayabilen ve ergenlikte devam eden oldukça ağır seyredebilen, sıkıntıya yol açan, sürekli tekrar eden obsesyonlar ile rahatlama amaçlı yapılan kompulsiyonlarla karakterize bir bozukluktur.
Sınav kaygısı; sınavdan önce başlayan ve sonrasında da devam edebilen, öğrenilen bilginin, sınav sırasında etkili şekilde kullanılmasını engelleyen ve başarının düşmesine neden olan yoğun kaygı durumudur.
Sosyal fobi; bireyin günlük yaşamında başkaları tarafından yargılanmaktan veya gülünç duruma düşmekten korkması ile ortaya çıkan yoğun anksiyete, endişe ve utanç gibi duyguları bir arada yaşamasıdır.
Çocuk ve ergenlerde yeme bozuklukları özellikle ergenlik döneminde sıklıkla görülebilmektedir. Yeme bozuklukları yeme veya yeme ile ilgili davranışlarının ciddi anlamda bozulmasıyla ortaya çıkan fiziksel ve psikolojik rahatsızlıklardır.
Otizm Spektrum Bozukluğu sebebi tam olarak bilinmese de doğuştan gelen veya bebeklik dönemlerinde ortaya çıkan karmaşık bir nöro gelişimsel farklılıktır.
Uyum ve Davranış Sorunları, kişilerin sahip oldukları bireysel özellikleri ile içinde yaşadıkları toplumun değerleri arasında sağlıklı bir denge kuramama durumudur.
Kıskançlık insan olarak doğal bir duygumuz olmakla birlikte kişiyi oldukça da mutsuz edebilen bir yönü vardır. Sevilen bir kişinin veya bir nesnenin başkalarıyla paylaşılmak istenmemesidir.