Otizm, içinde birçok alt tipi barındıran ve genel olarak kişiyi sosyal, iletişimsel yönden etkileyen nörogelişimsel bir bozukluktur. Otizm yelpazesinde otizm, asperger sendromu ve atipik otizmi de kapsamaktadır. Otizm genellikle 3 yaş civarı başlar ve kişilerde alıcı ve ifade edici dil etkilenir. Dil kullanımı birçok bileşene hitap eder. Kişi konuşuyor olsa bile bunu hangi şekilde, nerede, ne zaman söyleyeceğine dair de bilgi sahibi olması gerekir. Otizmli bireylerde bu alanlarda güçlük ve sosyal- gelişimsel anlamda iletişe girme isteksizliği görülür.
Dil ve Konuşma Terapisi, iletişim ve konuşma bozukluklarının iyileştirilmesi ve terapisinin yapılmasını kapsamaktadır.
Kekemelik kişinin akıcı bir şekilde konuşmasına engel teşkil eden ve kendini tekrarlar, uzatmalar, bloklar şeklinde gösterebilen ve ek bedensel, zihinsel durumların da eşlik ettiği bir bozukluktur.
Kişinin konuşma hızının normalden hızlı olmasıyla ve konuşmada düzensizlikler görülmesiyle karakterize bir konuşma bozukluğudur.
Gecikmiş Dil ve Konuşma, bir engel olmamasına rağmen dil ve gelişim becerilerinin çocuktan beklenildiği yaş ve gelişim evrelerinden geride kalması durumudur.
Apraksi; konuşmada yaşanan planlama güçlüğünden dolayı oluşan nöromüsküler bir bozukluktur. Bu bireyler sesleri, heceleri, kelimeleri üretemeyebilir hatta hiç üretim olmayabilir. Yaptıkları hatalar tutarsızdır.
Konuşma; konuşma organları ve nörolojik yapıların uyumlu şekilde entegre olmasıyla üretilen bir düzenektir. Bu düzeneğin sağlıklı kullanımı için kaslar ve nörolojik sistemler uyum içinde olmalıdır.
Konuşma için gereken seslerden bazılarının hatalı üretimi artikülasyon ya da sesletim bozukluğudur. Kişi konuşma sırasında belli sesleri yanlış üretir, doğru ses yerine başka bir ses üretir.