Blog / Mükemmelliyetçinin Gizli Düşmani Performans Anksiyetesi

Mükemmelliyetçinin Gizli Düşmani Performans Anksiyetesi

“Ya yapamazsam?” sorusu kafanızdan dönerken en sevdiğiniz şeylerden bile uzak kaldığınız oluyor mu? Sınava girdiğinizde bildiğiniz soruları unuttuğunuz, bir toplantıda sizden sunum istediklerinde hasta olmasanız bile hastayım diyerek işe gitmediğiniz, terfiniz için önemli olduğunu bilmenize rağmen bir değerlendirme görüşmesinden kaçtığınız oldu mu?

Bazı kişiler sınav esnasında, bazı kişiler sahnede sunum yaparken, bazı kişiler masa başında kendisini tanıtırken, bazı kişilerse cinsel yaşantısında bu sorunu yaşıyor. Performans anksiyetesi, sosyal fobi ile birlikte de sıkça görülebiliyor ve kişinin var olan potansiyelini ortaya koymasına engel olduğu için başarısız olmasına neden oluyor.

Sıkça kendisini eleştiren, hep daha iyiyi hedefleyen, başkalarının ne düşündüğüyle fazlasıyla ilgilenen ve/veya mükemmeliyetçi olan insanlarda daha çok görülen başarısızlık ve beğenilmeme korkusu kişinin harekete geçmesini ya da doğru kararlar vermesini engellediği için sorunu daha da büyüterek tek başına kırması zor bir döngü haline sokuyor.

Fiziksel olarak terleme, kalp atışında hızlanma, ağız kuruluğu, sık tuvalete gitme ihtiyacı, mide bulantısı, baş ağrısı, seste titreme, kekeleme, konsantre olamama gibi belirtilerle kendisini gösteriyor ve kişiyi huzursuz ediyor. Zaman zaman beraberinde panik atak ya da depresyon gibi rahatsızlıklar da görülebiliyor.

Performans anksiyetesi nedeniyle ortamlardan kaçmanın, insan içine çıkmamanın ya da heyecanlandıran etkinliklerden kaçınmanın iyileşmeyi sağlamadığını, aksine sorunu arttırdığını biliyoruz. Bu nedenle performans anksiyetesi sebebiyle yaşantısını sınırlandıran, bu durum ile baş edemeyen kişilere psikolojik destek almalarını öneriyoruz. Tedavi sürecinde öncelikle kişinin düşüncelerini değerlendirmek ve ardından kişinin ona bu kaygı ve korku yaşatan durumu adım adım yaşatmak en sağlıklı çözüm yollarından biri olarak sunuluyor.

Eğer ki kaygı sahibi çocuk ise çocuğun yaşına uygun olarak süreç yürütülürken ailesiyle işbirliği yapılmasına da özen gösteriliyor. Ailenin tutum ve davranışlarındaki değişiklikler, çocuğun yaşadığı stres ve kaygıyı önemli ölçüde düşürebiliyor.

Tedavi sonunda kişinin potansiyelini ortaya koymasına engel olan kaygılarının azalması, daha huzurlu ve verimli bir şekilde hayatını sürdürmesi sağlanıyor.