Terapi Süreci Nasıl İlerler?
Terapi ruhbilimi literatüründe; rahatsızlığı yenecek unsurları ve bu unsurların kullanılma yöntemlerini bularak bireyin zorlandığı noktaları giderme şeklinde tanımlanmaktadır.
Terapinin en temel amacı, danışanın başvurma sebebi doğrultusunda iyi oluşunu sağlamaktır. Bu iyi oluş süreci dizilerde ve filmlerde terapiye atfedilenden çok daha fazlasıdır. Terapi bilimsel bir süreçtir ve birçok farklı kuramsal temele dayanmaktadır. Bu kuramsal temeller de terapistlerin ekollerini ve danışmanlık stillerini şekillendirmektedir. Yani her terapistten aynı bakış açısını sunması, aynı yöntemleri kullanması beklenemez. Bu sebeple kesin çizgileri olan bir terapi sürecinden bahsetmek pek mümkün değildir. Bunun yanı sıra aynı terapist ile devam eden iki danışan için de aynı yol haritasının varlığından bahsedilemez. Çünkü terapinin başlangıcında çizilen yol haritaları, süreç içerisinde uygulanan teknikler bireysel olarak farklılık göstermektedir. Literatürde birçok ekol ve bu ekollere bağlı olarak birçok teknik bulunmaktadır. Uzmanlar kendi terapist kimliklerine ve uzmanlık alanlarına göre bir veya birden fazla ekol seçtikten sonra gelen her danışan için de ayrı teknikler ve ayrı bir süreç planlayarak yola devam ederler. Psikolojiye göre her insan biriciktir ve bu sebeple her terapi süreci de biricik olmalıdır. Danışanların sürece başlarken en merak ettikleri şey terapinin kaç seans süreceği ve bu süreçte nasıl yöntemler kullanılacağıdır. Bunun cevabı ilk birkaç seanstan sonra belli olabilir. Uzmanın öncelikle danışanı ve danışanın problemini tanıması gerekmektedir.
Terapi odasında konuşulan tüm konular sadece ve sadece terapist ile danışan arasındadır ve özel bir yere sahiptir. Danışanın kimliğini açık edecek şekilde hiçbir yerde paylaşılamaz. Bu en önemli etik kurallarımızdan birisidir.
Terapi sürecinde ilk adım danışan ve uzman arasında sağlıklı bir bağ kurmaktır. Bu bağa biz literatürde ‘’terapötik ittifak’’ diyoruz. Süreç boyunca bu bağ iyileştirici bir rol oynar. Daha sonra uzman var olan problemi veya değiştirilmek istenen davranışı ve danışanı daha yakından tanımaya başlar. Bireyi tanıma süreci; probleme, problemin sıklığına, düzeyine, danışana göre farklılık göstereceği için bu aşama için de net bir süre söylemek mümkün olmamakla beraber; ilk birkaç seansın konusunun problemi ve bireyi tanımak olduğunu söyleyebiliriz.
Uzman problemi tanımladıktan ve bireyi tanıdıktan sonra bir yol haritası hazırlar. Hangi teknikler o danışan için uygun? ne sıklıkla seansa gelmesi gerekir? Hangi ekolle veya ekollerle çalışmak uygun olacaktır? gibi soruların cevapları bu süreçte belirlenir. Her ne kadar başrol uzmanmış gibi görünse de bu yolculuk danışanın yolculuğudur ve uzmanın görevi bu iyileştirici yolculukta ona eşlik etmektir.
Danışan için bir sonraki aşama farkındalıkların yaşandığı ve problemin nedenlerinin anlaşılmaya başlandığı evredir. Bu evrede danışana kitap ve film tavsiyeleri olabilir veya düşünsel sorgulamalarla danışanın durumu fark etmesi sağlanabilir. Bu farkındalık içselleştirildikten sonra davranış değişikliği aşamasına geçilir. Bu aşamada artık fark edilen nedenlerin değişmesi ve problemin ortadan kalkması için neler yapılabileceği üzerine düşünülerek harekete geçilir. Bu aşamadan sonra yapılanlar ise oluşan yeni davranış değişikliğini korumak ve yeni düzene adapte olmayı sağlamaktır.
Terapiye gitmek ve psikolojik destek almak için ortada bir problemin olmasına gerek yoktur. Birey kendini daha yakından tanımak için, yaşam kalitesini arttırmak için veya var olan gelişimsel görevlerin üstesinden daha rahat gelebilmek için de psikolojik destek alabilir. Siz de sahip olduğunuz problemler veya kişisel gelişiminiz için psikolojik destek almak isterseniz Duru Yaşam Psikoloji ile iletişime geçebilirsiniz.